1. Articles
  2. SEVGİLİ İLE BİR GÜN
  3. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in Sabah ve Akşamları Okuduğu Duâlar

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in Sabah ve Akşamları Okuduğu Duâlar

Under category : SEVGİLİ İLE BİR GÜN
4592 2013/09/14 2024/12/27



Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- sabah namazını kıldığında namaz kıldığı yerde oturur ve güneş doğuncaya kadar Allah’ı zikrederdi.[1]

Sabah olunca şöyle derdi:

(( اَللَّهُمَّ بِكَ أَصْبَحْنَا، وَبِكَ أَمْسَيْنَا، وَبِكَ نَحْيَا، وَبِكَ نَمُوتُ وَ إِلَيْكَ النُّشُورُ.))

"Allahım!Senin yardımınla sabahlar ve yine senin yardımınla akşamlarız. Senin yardımınla yaşar ve senin yardımınla ölürüz. Ve dönüş, yalnızca sanadır."

Akşam olduğunda “senin yardımınla akşamlarız" diye başlar  “Ve dönüş, yalnızca sanadır” diye bitirirdi. [2]

Şöyle de derdi:

(( أَصْبَحْنَا وَأَصْبَحَ الْمُلْكُ ِللهِ وَالْحَمْدُ ِللهِ، لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ، رَبِّ أَسْأَلُكَ خَيْرَ مَا فيِ هَذَا الْيَوْمِ وَخَيْرَ مَا بَعْدَهُ   وَ أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا فِي هَذَا الْيَوْمِ وَشَرِّ مَا بَعْدَهُ، رَبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكَسَلِ، وَسُوءِ الْكِبَرِ، رَبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابٍ فِي النَّارِ وَعَذابٍ فِي الْقَبْرِ.))

"Mülk, Allah’a âit olduğu halde sabahladık. Hamd Allah’adır. Allah’tan başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur. O, tektir ve ortağı yoktur. Mülk O’nundur. Hamd, O’nadır. Onun her şeye gücü yeter. Rabbim! Senden bu günde olan ve bu günden sonraki hayrı ister; bu günün şerrinden ve bu günden sonraki şerden de sana sığınırım.Rabbim! Tembellikten ve ihtiyarlığın kötülüğünden sana sığınırım. Rabbim! Cehennem ve kabir azabından sana sığınırım."[3]

Akşam olunca “sabahladık” yerine “akşamladık”, “bu günün” yerine de “bu gecenin” kelimesini kullanırdı.

Şöyle de derdi:

(( أَصْبَحْنَا عَلَى فِطْرَةِ الإِسْلاَمِ، وَعَلَى كَلِمَةِ اْلإِخْلاَصِ وَعَلَى دِينِ نَبِيِّنـَا مُحَمَّدٍ g ، وَعَلَى مِلَّةِ أَبِينَا إِبْرَاهِيمَ حَنِيفاً مُسْلِماً وَمَا كَانَ مِنَ الْمُشْرِكِينَ.))

"İslâm fıtratı, ihlas (tevhîd) kelimesi ve Peygamberimiz Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’in dîni üzere; hanif ve müslüman olan, müşriklerden olmayan babamız İbrahim’in milleti üzere sabaha eriştik."[4]

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- sabah ve akşamları şu duâları hiç terk etmezdi:

(( اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلـُكَ الْعَفْوَ وَالْعَافِيَةَ فيِ الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ، اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلـُكَ الْعَفْوَ وَالْعَافِيَةَ فيِ دِينيِ وَدُنْيَايَ وَأَهْليِ، وَمَاليِ، اَللَّهُمَّ اسْتُرْ عَوْرَاتِي، وَآمِنْ رَوْعَاتِي، اَللَّهُمَّ احْفَظْنيِ مِن بَيْنِ يَدَيَّ وَمِنْ خَلْفِي وَعَنْ يَمِينيِ وَعَنْ شِـمَاليِ وَمِـنْ فَوْقِي، وَأَعُوذُ بِعَظَمَتِكَ أَنْ أُغْتَالَ مِنْ تَحْتيِ.))

"Allahım! Dünya ve âhirette senden af ve âfiyet dilerim.Allahım! Dinim,dünyam,âilem ve malım hakkında senden af ve âfiyet dilerim. Allahım! Ayıplarımı gizle ve beni korkularımdan emin kıl. Allahım!Beni önümden, arkamdan,sağımdan, solumdan ve üstümden (gelecek belâlara karşı) koru. Altımdan yere batırılarak helak edilmekten senin azametine sığınırım."[5]

Sabah ve akşamları şu duâyı üçer defa tekrar ederdi:

(( اَللَّهُمَّ عَافِنِي فيِ بَدَنِي، اَللَّهُمَّ عَافِنيِ فيِ  سَمْعيِ، اَللَّهُمَّ عَافِنيِ فيِ بَصَرِي، لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ. اَللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكُفْرِ وَالْفَقْرِ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ، لاَ إِلَهَ إِلاَ أَنْتَ.))

“Allahım! Bedenime âfiyet ver. Allahım! Kulağıma âfiyet ver.Allahım! Gözüme âfiyet ver.Senden başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur.Allahım! Küfürden ve fakirlikten sana sığınırım.Kabir azabından sana sığınırım.Senden başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur."[6]

Şu duânın “Seyyidü’l-İstiğfar” olduğunu ve onu gece veya gündüz okuyup da o gün ölenin cennetlik olduğunu haber vermişti[7]:

(( اَللَّهُمَّ أَنْتَ رَبِّي لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ خَلَقْتَنيِ وَ أَنَا عَبْدُكَ، وَ أَنَا عَلَى عَهْدِكَ وَ وَعْدِكَ مَا اسْتَطَعْتُ، أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا صَنَعْتُ، أَبُوءُ لَكَ بِنِعْمَتِكَ عَلَيىَّ، وَأَبُوءُ بِذَنْبيِ فَاغْفِرْ ليِ فَإِنَّهُ لاَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلاَّ أَنْتَ.))

"Allahım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur. Beni sen yarattın ve ben senin kulunum. Gücüm yettiğince sana verdiğim söz üzereyim. Yaptıklarımın şerrinden sana sığınırım. Üzerimdeki nimetini ve günahlarımı kabul ediyorum. Beni bağışla. Şüphesiz günahları ancak sen bağışlarsın."[8]

Sabah akşam üçer defa İhlâs, Felâk ve Nâs sûrelerini okumanın insanı her şeyden (belâdan) koruyacağını,[9] sabah-akşam üç defa:

((بِسْمِ اللهِ الَّذِي لاَيَضُرُّ مَعَ اسْمِهِ شَيْءٌ فيِ الأَرْضِ وَلاَ فيِ السَّمَاءِ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ.))

"İsmiyle yerde ve gökte hiçbir şeyin zarar veremeyeceği Allah’ın adıyla (başlarım). O, hakkıyla işiten ve her şeyi bilendir."[10]

Diyen kimseye hiçbir şeyin zarar veremeyeceğini söylemişti. [11]

Ebu Bekir’e -Allah ondan râzı olsun- sabah ve akşamları şöyle demesini öğretmişti:

(( اَللَّهُمَّ عَالِمَ الْغَيْبِ وَالشَّهَـادَةِ فَاطِرَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ، رَبَّ كُلِّ شَيْءٍ وَمَلِيكَهُ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ نَفْسِي، وَمِنْ شَرِّ الشَّيْطَانِ وَشِرْكِهِ،  وَأَنْ أَقْتَرِفَ عَلَى نَفْسِي سُوءاً، أَوْ أَجُرَّهُ إِلىَ مُسْلِمٍ.))

"Gizli ve âşikarı bilen, göklerin ve yerin yaratıcısı Allahım! Her şeyin Rabbi ve sahibi! Senden başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilah olmadığına şehâdet ederim. Nefsimin şerrinden sana sığınırım. Şeytan ve şirkinin şerrinden, nefsime kötülük etmekten veya o kötülüğü bir müslümana götürmekten sana sığınırım."[12]

Kızı Fâtıma’ya -Allah ondan râzı olsun- sabah ve akşamları şu duâyı okumasını tavsiye etmişti:

(( يَاحَيُّ يَا قَيوُّمُ! بِرَحْمَتِكَ أَسْتَغِيثُ، أَصْلِحْ ليِ شَأْنِي كُلَّهُ، وَلاَ تَكِلْنيِ إِلىَ نَفْسِي طَرْفَةَ عَيْنٍ.))

"Ya Hayy, Ya Kayyûm! Senin rahmetinle yardım dilerim.Bütün işlerimi düzelt ve beni göz açıp kapayınca kadar -bile  olsa- nefsime bırakma."[13]

Şöyle buyurmuştu:

"Her kim, sabah ve akşamları yüzer defa:

(( سُبْحَانَ اللهِ وَبِحَمْدِهِ.))

 "Allah’a hamdederek, O’nu tüm noksanlıklardan tenzih ederim."

Derse, başkası onun kadar veya daha çok söylemedikçe kıyâmet gününde onun getirdiğinden daha faziletli bir amel getiremez."[14]

Deniz köpüğü kadar da olsa bunu söyleyenin günahlarının silineceğini haber vermişti.[15]

Ve şöyle demişti:

"Her kim, günde yüz defa:

(( لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَشَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ،  وَلَهُ الْحَمْدُ، وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ.))

"Allah’tan başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur. O, birdir ve hiçbir ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd da O’nadır. Onun her şeye gücü yeter."

Derse, on köle azat etmiş gibi sevap alır.Bununla ona yüz hasene yazılarak kendisinden yüz günah silinir. O gün akşam oluncaya kadar şeytandan korunur. Bundan daha çok amel işleyen kimseden başka, hiç kimse onun getirdiğinden daha faziletlisini getiremez."[16]

 

 

O şöyle demişti:

"Her kim, sabah ve akşam olunca bana onar defa salât getirirse, kıyâmet günü şefaatim ona yetişir."[17]

Sadece sabah olunca yapılan duâ:

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki: "Kim:

(( رَضِيـتُ بِاللهِ رَبًّا، وَبِالإِسْلاَمِ دِيناً، وَبِمُحَمَّدٍ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ نَبِيّاً.))

"Rab olarak Allah’tan, dîn olarak İslam’dan, Peygamber olarak Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’den râzı oldum."

 Derse, ben onu elinden tutup cennete götüreceğime kefilim.” [18]

Sadece akşam olunca yapılan duâ:

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-:

"Akşam olduğu zaman üç defa:

(( أَعُوذُ بِكَلِمَاتِ اللهِ التَّامَّاتِ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ.))

 "Yarattığı mahlûkatın şerrinden, Allah’ın eksiksiz sözlerine sığınırım."  

Diyen kimseye, o gece yılan ve akrep gibi, hiçbir zehirli hayvanın zarar veremeyeceğini haber vermişti. [19]

 

 

 



[1] Müslim

[2] Silsiletul-Ehâdîsi's-Sahîha

[3] Müslim

[4] Elbânî: Sahihu’l-Câmî

[5] Elbânî: Sahîh-i Nesâî

[6] Elbânî: Sahîh-i Ebî Dâvud

[7] Buhârî

[8] Buhâri

[9] Sahîh-i Tirmizi

[10] Sahih-i Sahîh-i İbn-i Mâce

[11] Elbânî: Sahîh-i Nesâî

[12] Elbânî: Sahîh-i Tirmizi

[13] Silsiletu'l-Ehâdîsi's-Sahîha

[14] Müslim

[15] Buhârî

[16] Müslim

[17]  Sahihu’l-Câmî, hadis hasendir.

[18] Silsiletu'l-Ehâdîsi's-Sahîha

[19] Elbânî: Sahîh-i Tirmizi

Previous article Next article
Muhammed Rasulullah web sitesiIt's a beautiful day